Hatay’da enkazdan kurtarıldığında kitaplarını isteyen öğrenci tıp fakültesini hedefliyor
19 yaşındaki Gürkan Öztürk, okumak için gittiği Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Ürgenpaşa Mahallesi Altınevler Sitesi’ndeki dedesinin konutunda beyin sarsıntısı geçirdi.
Liseli Gürkan 63 saat sonra enkazdan çıkarılırken, enkazda yaşadığı anları cep telefonuyla kaydetti.
“Tanrı yardımcım olsun”
Molozla kaplı dar bir alanda sadece eli ve kolunun görüldüğü görüntüdeki ilk sözleri, “Depreme yakalandım. Tanrı yardımcım olsun, umarım herkes iyidir. Ben genç ölmek istemiyorum.”Lise öğrencisi olan bir lise öğrencisi, enkazdan çıkarıldıktan sonra ambulansta bulunan acil servis ekipleriyle sohbet ederken. “Ders kitaplarının enkazda kalmasına üzüldüm”dikkatini çekti.
yurda yerleştirildi
Gürkan Öztürk, hastanedeki tetkiklerinin ardından bir süre kaldığı amcasının yurdundan ailesiyle birlikte Ceyhan Öğrenci Yurduna yerleştirildi.
Günler sonra konuşan Gürkan Öztürk, enkaz altında kaldıktan sonra sakin kaldığını söyledi.
“Kendini kaybetmenin işe yaradığını düşünmüyorum”
Öztürk, zor durumlarda bile soğukkanlılığını korumanın başarıyı getirdiğine inandığını belirtti. “Şahsen ben zor durumdayken ağlamanın ve kendini kaybetmenin yardımcı olduğunu düşünmüyorum. Zor zamanlarda soğukkanlı olanların daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Zor durumdayken insan kendine odaklanmalı.”söz konusu.
Öztürk, daha önce ABD’nin Kaliforniya eyaletinde meydana gelen ve tüm Batı Sahili’ni etkisi altına alan büyük çaplı bir depremden bahsetti. “San andreas hatası”Filmi izlediğini anlatan oyuncu şunları söyledi:
“İnsanlar kaçmaya çalışırken öldü”
Filmde gördüğüm şeyler, ‘Başım belaya girerse ne yapabilirim?’ düşünmüştü. Üstümde bir bina var. Böyle bir yük olduğu zaman baza, koltuk, kitap, yorgan gibi şeyler ezilmez. Böyle bir şeyin yanına uzanıp saklanabilirim. Sarsıntıyla uyandığımda yanımdaki sehpaya tekme attım. Yanımdaki koltuğu çektim ve kanepenin kenarına yattım. Binamız 5 katlıdır. Son 3 katta kimseye bir şey olmuyor. Çöken zemin ve iki kattan 23 kişinin cesedini buldular. Orada yaşayan tek kişi benim. İnsanlar apartman girişindeki koridorda kaçmaya çalışırken öldü. Koltuğun altında bekleyen bendim. Bu yüzden kurtuldum. Demek ki panik anında kaçmak analiz değil.
Çekyatını taşlarla doldurdu
Enkazın altında önce taşla tavana vurduğunu belirten Öztürk, daha sonra tavanın çökebileceğini düşünerek yanında yattığı çekyatın içini taşlarla doldurduğunu söyledi.
Öztürk, tavanın her saat kendisine yaklaştığını hissettiğini söyledi. “Bir süre sonra koltuğa koyduğum taşlar ezildi. İyi bir şey yaptığımı sandım. Belki içine taş tıkıştırarak oturmanın çökmesi önlendi. Eğer koltuk çökseydi ben yapamazdım. ses ve hatta taşa elimle vurdum.”terimleri kullandı.
“Bütün birikimim orada kaldı”
Deprem öncesi üniversite sınavına hazırlandıklarını hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti:
İçeride kaldığın sürece her şeyi düşünürsün. Sınava 4 ay kaldı. Ne yapacağımı düşündüm. Senin evin gitti, benim kitaplarım gitti. Kitaplardan çok süreç üzerinde çalıştığım kitaplarım, hatalarımı yazdığım defterlerim vardı. Bakıyorum, tüm birikimim orada kaldığı için bunu nasıl toparlayacağımı düşünüyordum. Sınava hazırlanırken bir hafta bile süreci değiştirebilir. Gerginliğiyle ambulanstayken böyle bir konuşmam oldu. Neyse ki ablalarım da beni güldürmeye çalışıyordu.
“Hedefim tıp olsa bile…”
Kitaplarının kendisine ulaştığını belirten Öztürk, şunları söyledi:
Hala bir hastalığım var, tedavim devam ediyor. Son zamanlarda biraz kendim oldum. Yakın gelecekte iyi bir hızda çalışmaya devam edeceğim. Çalışma programımı kafamda belirliyorum. Pes etmeyeceğim, elimden geldiğince devam edeceğim. Denemekten zarar gelmez. Amaç tıp olsa da kafamda birkaç alternatif şey daha var. Bu sene hocalarım beni farklı bir formda hazırlıyorlardı. Rütbe puanı hayaliyle yola çıktık. Maalesef deprem önüne büyük bir taş koydu. Yeniden diploma almasam bile, istediğim güzel bir üniversiteyi kazanabileceğimi düşünüyorum.