Gazeteci Timur Soykan, kaçırılan, cinsel saldırıya uğrayan, darp edilen AG’nin uğradığı haksızlıkları kaleme alırken, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmanın suçluları cesaretlendirdiğine dikkat çekti. AG’nin yaşadıklarını daha da haksız kılan ise, saldırganın AK Parti kimlik kartı kullanması ve baskın sırasında ailesinin site içinde çalıştığını ve bu nedenle kendisine bir şey olmayacağını söylemesi.
Bir süre önce tanıştığı Burak E.’nin baskınlarına maruz kalan AG, yurt dışına çıkma yasağına tepki olarak yaşadıklarını, haftada bir karakola imza atıp, bire bir serbest bırakılarak gösteriyor. -Kontrol kuralı bulunan AG’nin, savcılığın itirazına rağmen yaşadığı mahalleye girmemesi. Timur Soykan ile birlikte duyurduğu “Bir Haksızlık Hikayesi: Dövüldü, tehdit edildi, serbest bırakıldı” başlıklı yazısında olayın detaylarını şöyle aktardı:
“AG, ailesiyle Ankara’da yaşıyor, ancak başka bir şehirdeki bir üniversitede Sosyal Hizmetler ve Danışmanlık öğrencisi. Üniversite eğitimi için para biriktirmek için yaz aylarında bir işyerinde çalıştı.
2 ay önce 32 yaşındaki Burak E. ile samimi bir ortamda tanıştı. Burak E. boşanmıştı ve bir çocuğu vardı. Arkadaşlıkları bir süre sonra ilerledi. Burak E., Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görev yapan annesi ve babasından bahsediyordu. Kullandığı arazi tipi kamyonetin plakası ’06 AK’ ile başlıyordu ve ön camında Cumhurbaşkanlığı tabelalı ‘külliye’ giriş kartı vardı. Ayrıca bazen ön cama ‘AK Parti tanıtım kartı’ koydu.
AG, bir süre sonra Burak E.’nin durumundan rahatsız oldu ve ayrılmak istedi. Ama adam onu yalnız bırakmadı. AG, onu bağın bittiğine ikna etmek için son kez görüşmeye karar verdi. Burak E., 12 Haziran’da iş yeri önüne gelerek AG’yi alkollü olarak götürdü. AG’nin itirazlarına rağmen Ayaş İlçesi Gökler Köyü’ndeki bağ evine götürdü. AG’nin açıklamalarına göre; “Nereye istersen şikayet et. “Bana kimse bir şey yapamaz” dedi.
Daha sonra AG avukatının teklifiyle çektiği video kaydında yaşadıklarını şöyle anlattı:
‘Düzgün konuştum. Onu istemediğimi, bunu yapmaması gerektiğini söyledim ama anlamadı. Burak E’yi ikna etmeye çalışırken üç arkadaşı geldi. Geldiklerinde beni odaya kilitlediler. Alkol içmeye devam ettiler.’
AG’nin açıklamalarına göre; Burak E., 3 arkadaşı gittikten sonra tacize başladı. AG bağırınca yumruk attı. AG tarafından kaydedilen videoda ayrıca şunlar anlatılıyor:
Beni ovuşturdu, öptü, boynumu çimdikledi. Bağırdığımda yüzüme ve kafama defalarca yumruk attı. Ağzıma alkol şişesi koydu, içmedim, zorladı. Daha sonra eve gelen üç arkadaşından birini aradı. ‘Bu kızı yendim’ dedi bana gülerek. Arkasını dönünce çaresizce evden kaçmaya başladım. Gece 02:00 civarıydı, hava kararmıştı. Ev yoktu, dağlık bir yerdi. Arabasıyla arkamdan geldi ve üstüme sürdü. Düştüm ve ayağımı kırdım. Beni kamyona sürükledi ve işkenceye devam etti.’
Burak E. tarafından tekrar konuta sürüklenen AG yaralandı. Kan ve çamur içindeydi. ‘Gözün iyileşene kadar bir hafta burada kalacaksın, sonra evleneceğiz’ dedi.
(…)
AG uyandığında bozuk telefonunu buldu. Arkadaşına mesajlar gönderdi. AG, 13 Haziran sabahı saat 07.00’de gönderdiği bildirilerde, konutun bahçesindeki kamyonet ve salondaki tüfeğin fotoğraflarını da gönderdi. (…) Daha sonra mevki bilgisini paylaştı. Haberi alan annesi hemen jandarmayı arayarak mevziye doğru yola çıktı. Bu sırada jandarma hareket halindeydi.
(…)
AG hastaneye kaldırılırken Burak E. gözaltına alındı. Hastanedeki ifadesinde bir endişe ve şok halindeydi, hatırlayabildiği kadarını kısaca anlatabiliyordu. Bir gözü morarmış ve şişmiş, tamamen kapanmıştı. Kafasında ve vücudunda çok sayıda yara ve darp izi vardı. Acı çekerken Burak E.’nin ‘Bana bir şey olmaz’ diyen sesi kulaklarındaydı.
Burak E., jandarma ve savcılığa verdiği ifadesinde, ‘Ben kimseyi tehdit etmedim. Bağ evinde otururken müşteki birden bana küfretti. Ben de sinirlenip yüzüne iki tokat attım. O da bana saldırdı. Attığım tokat müştekinin gözüne gelmiş olabilir. Bağa kendisi gelmek istedi. Birlikte alkol içtik. Asla silahla tehdit etmedim. Ben suçsuzum’ dedi.
Burak E., aile içi kabahatlerle ilgilenen savcılığa sevk edildi. Yalnızca güç kullanma ve şiddetli gözaltı suçlamaları getirildi. Ancak yaralama ve cinsel saldırı gibi birçok suç işlendi.
AG, 3 gün boyunca yara ve ağrılarla hastanede tedavi gördü ancak Burak E., Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 13 Haziran 2023’te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık tutuklanma talebinde bulundu. Savcılık karara itiraz etti ancak sonuç değişmedi. Burak E. için yurt dışına çıkma, haftada bir karakolda imza atma ve AG’nin yaşadığı mahalleye girmeme yasağı denetim kararları verildi.
Bu karar karşısında şoke olan AG, video kaydından adalet çağrısında bulundu:
‘Kaçırdığı araba arıza kaydı olan bir araba. AK Parti amblemi, ‘AK’ levhası. Beni yanlış anlama, tekrar söyleyeceğim. Herhangi bir siyasi parti için bir şey söylemiyorum. Ama bu hatasız değil. Bunlar yüzünden özgür olma fikri gerçek değil. Dediğim gibi arkasındaki siyasi temaslarla beni defalarca tehdit etti ve kendisine bir şey olmayacağını söyledi. Ben öyle düşünmedim ama aslında hiçbir şey olmadı. Bu adam aile mahkemesine sevk edildi. Onun için bir hiçim, karısı değilim, çocuğu değilim. Aileme veya bana bir şey olursa sorumlusu Burak E. ve ailesidir. Lütfen bana yardım edin.'” (HABER MERKEZİ)
